İstanbul, Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti olarak uzun yıllar boyunca hem siyasi hem de kültürel bir merkez olmuştur. Bu dönemde kurulan kütüphaneler, İslam kültürü ve bilim geleneğinin yanı sıra dünya edebiyatının da önemli eserlerini barındırmıştır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde İstanbul'da birçok cami, medrese ve saray kütüphanesi kurulmuştu. Özellikle cami kütüphaneleri, dini metinlerin yanı sıra tarih, felsefe, matematik gibi alanlarda da zengin koleksiyonlara sahipti.19. yüzyılın sonlarına doğru ve 20. yüzyıl başlarında, Osmanlı İmparatorluğu'nda modern kütüphane anlayışı gelişmeye başlamıştır. Bu dönemde kurulan Beyazıt Devlet Kütüphanesi gibi kütüphaneler, hem Osmanlı hem de Cumhuriyet döneminde önemli birer merkez haline gelmiştir.İstanbul'daki kütüphaneler, sadece kitap ve belgelerin saklandığı mekânlar değil, aynı zamanda kültürel mirasın korunması, yayılması ve gelecek nesillere aktarılmasında kritik bir rol oynamaktadır. Bu kütüphaneler, İstanbul'un tarihî ve kültürel kimliğinin bir parçası olarak günümüzde de önemini korumaktadır.
İstanbul, Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti olarak uzun yıllar boyunca hem siyasi hem de kültürel bir merkez olmuştur. Bu dönemde kurulan kütüphaneler, İslam kültürü ve bilim geleneğinin yanı sıra dünya edebiyatının da önemli eserlerini barındırmıştır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde İstanbul'da birçok cami, medrese ve saray kütüphanesi kurulmuştu. Özellikle cami kütüphaneleri, dini metinlerin yanı sıra tarih, felsefe, matematik gibi alanlarda da zengin koleksiyonlara sahipti.19. yüzyılın sonlarına doğru ve 20. yüzyıl başlarında, Osmanlı İmparatorluğu'nda modern kütüphane anlayışı gelişmeye başlamıştır. Bu dönemde kurulan Beyazıt Devlet Kütüphanesi gibi kütüphaneler, hem Osmanlı hem de Cumhuriyet döneminde önemli birer merkez haline gelmiştir.İstanbul'daki kütüphaneler, sadece kitap ve belgelerin saklandığı mekânlar değil, aynı zamanda kültürel mirasın korunması, yayılması ve gelecek nesillere aktarılmasında kritik bir rol oynamaktadır. Bu kütüphaneler, İstanbul'un tarihî ve kültürel kimliğinin bir parçası olarak günümüzde de önemini korumaktadır.