Heathrow Havalimanı Projesi İşçi Partisi'ni İkiye Böldü

İngiltere’de iktidardaki İşçi Partisi lideri Keir Starmer ile aynı partili Londra Belediye Başkanı Sadiq Khan, Heathrow Havalimanı projesinde mahkemelik olacak gibi.

Heathrow Havalimanı Projesi İşçi Partisi'ni İkiye Böldü




İngiltere’de İşçi Partili Londra Belediye Başkanı Sadiq Khan, Heathrow Havalimanı’na yapılması planlanan üçüncü pist projesine sert şekilde karşı çıkarak, Başbakan Keir Starmer liderliğindeki hükümeti yasal adımlarla tehdit etti. Khan, genişlemenin Londra’da gürültü ve hava kirliliğini artıracağını, ayrıca İngiltere'nin iklim hedeflerini tehlikeye atacağını savundu. Belediye Başkanı, "Heathrow’a yeni bir pist yapılması, her yıl yüzbinlerce ek uçuş demek. Bu da çevremiz üzerinde geri dönülmez zararlar yaratabilir," diyerek başbakan ve ulaştırma bakanı ile karşı karşıya geldi. Öte yandan Maliye Bakanı Rachel Reeves ve Ulaştırma Bakanı Heidi Alexander projeyi desteklerken, İşçi Partisi içinde ciddi bir görüş ayrılığı yaşanıyor. Projenin toplam maliyetinin 49 milyar sterlini bulması bekleniyor. Enerji Bakanı Ed Miliband ve Manchester Belediye Başkanı Andy Burnham da Khan’a destek vererek projenin ekonomik faydalarının yalnızca Londra’ya odaklandığını, ülke genelinde dengesizlik yaratacağını savunuyor. İŞ MAHKEMEYE GİDECEK GİBİ Başbakan, Londra Belediye Başkanı'nın havalimanı genişletme planlarına yönelik hukuki itirazına direnmeye hazırlanıyor İşçi Partisi, Heathrow havalimanının genişletilmesi konusunda bölünmüş durumda; isyancılar felaketle sonuçlanan bu planı yürürlükte tutmaya kararlı. Londra'nın İşçi Partili Belediye Başkanı Sadiq Khan, hükümete dava açma olasılığı da dahil olmak üzere "seçenekleri masada tuttuğunu" söylüyor. Khan, "Çevremize çok büyük zarar vermeden Heathrow'da yeni bir pist olabileceğine hâlâ ikna olmadım" dedi. Batı Londra'daki seçmen kitlesi planlardan etkilenecek olan sol görüşlü milletvekili John McDonnell, tekliflere itiraz etmeyi planladığını söyledi. "Yasal işlem başlatılmasının kaçınılmaz olduğunu düşünüyorum" dedi. "Buna sürekli karşı çıktık ve bu konuda her mahkemeye gittiğimizde kazandık." Maliye Bakanı Rachel Reeves, hükümetin büyümeyi artırmanın ve istihdam yaratmanın yollarını bulmakta zorlandığı bir dönemde Heathrow ve diğer havalimanlarının genişletilmesini destekliyor. İşçi Partisi, milyarder destekçilerine Britanya'nın iş yapmak için iyi bir yer olduğunu göstermek istiyor. Ancak havalimanlarının genişletilmesi, iklim felaketini derinleştirecek ve dünya çapında daha ölümcül yangınlara, fırtınalara ve sellere yol açacak. Heathrow'a üçüncü bir pist eklenmesi, Londra'nın ölümcül hava kirliliği sorununu daha da kötüleştirecek. Havaalanı, halihazırda Avrupa Birliği'nin azot dioksit kirliliğiyle ilgili düzenlemelerini ihlal ediyor. Bu durum, daha fazla gürültü kirliliğine yol açacak. Heathrow tarafından sunulan öneriler arasında 750 evin yıkılması ve M25 otoyolunun yeni bir bölümünün inşa edilmesi yer alıyor. Bu maliyetlerin bir kısmı vergi mükellefleri tarafından karşılanabilir. Bağımsız İklim Değişikliği Komitesi, havacılık sektörünün atmosferden sera gazı emisyonlarını azaltmanın yollarını finanse edebileceğini veya alternatif yakıtlara yatırım yapabileceğini öne sürüyor. Ancak uçakların sürdürülebilir biyoyakıtlarla çalışabileceği fikri tamamen bir hayal. Şu anda Lordlar Kamarası'nda görüşülen İşçi Partisi Planlama ve Altyapı Yasa Tasarısı, altyapı projelerini geciktirmek için yasal itiraz olanaklarını azaltacak. Bu kısmen konut inşa etmek ve yenilenebilir enerjiyi yaygınlaştırmakla ilgili. Ancak aynı zamanda, hükümetin havaalanları ve nükleer enerji planlarını engellediğini söylediği yasal inceleme olanaklarını azaltarak "bürokrasiyi" ortadan kaldırmayı da amaçlıyor. McDonnell, geçen yıl askıya alınmadan önce kariyerinin çoğunu İşçi Partisi'nin solunda geçirdi. Khan ise daha ana akım bir figür. Ancak o da bu yılın başlarında düzinelerce arka sıra milletvekili ile birlikte engellilere yönelik sosyal yardım kesintilerine karşı isyana katıldı. Bu durum, sol görüşlü olmayan İşçi Partisi siyasetçilerinin Starmer hükümetine yönelik öfkenin boyutundan endişe duyduğunu gösteriyor. Çevre aktivistleri, 2010 yılında üçüncü bir pistin gündemden kaldırılmasını sağladı. Bunu tekrar durdurmak için kitlesel, tabandan bir kampanya gerekecek.